resim öğren
sanata ilgi duyanların adresi...
30 Ağustos 2012 Perşembe
1 Ağustos 2012 Çarşamba
Al Gülüm’e Yılın Basın Fotoğrafı ödülllü
Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Tolga Adanalı’nın 2008 Pekin Olimpiyatları’ndaki bayrak yarışında çektiği “Al Gülüm” isimli fotoğrafı “Yılın Basın Fotoğrafı” seçildi.
ANKARA - Türkiye Foto Muhabirleri Derneğince düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları-2008” yarışmasının sonuçları açıklandı.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, bu yıl 24’üncüsü gerçekleştirilen yarışmada, Atila Cangır, İbrahim Demirel, Bülent Hiçyılmaz, Can Karakaş, Ömer Tekdal, Mustafa Özer ve Uğur Tenekecioğlu’ndan oluşan seçici kurul, 22 Şubat’ta bir araya gelerek, 500’ü aşkın fotoğrafı değerlendirdi.
Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Tolga Adanalı’nın 2008 Pekin Olimpiyatları’ndaki bayrak yarışında çektiği “Al Gülüm” isimli fotoğrafı “Yılın Basın Fotoğrafı” seçildi.
Adanalı, aynı fotoğrafla “Yılın Spor Fotoğrafı” dalında birinciliğe layık görülürken, “Buyurun Komşu” isimli fotoğrafıyla da “Yılın Siyaset Fotoğrafı” dalında birinciliği elde etti.
ANKARA - Türkiye Foto Muhabirleri Derneğince düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları-2008” yarışmasının sonuçları açıklandı.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, bu yıl 24’üncüsü gerçekleştirilen yarışmada, Atila Cangır, İbrahim Demirel, Bülent Hiçyılmaz, Can Karakaş, Ömer Tekdal, Mustafa Özer ve Uğur Tenekecioğlu’ndan oluşan seçici kurul, 22 Şubat’ta bir araya gelerek, 500’ü aşkın fotoğrafı değerlendirdi.
Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Tolga Adanalı’nın 2008 Pekin Olimpiyatları’ndaki bayrak yarışında çektiği “Al Gülüm” isimli fotoğrafı “Yılın Basın Fotoğrafı” seçildi.
Adanalı, aynı fotoğrafla “Yılın Spor Fotoğrafı” dalında birinciliğe layık görülürken, “Buyurun Komşu” isimli fotoğrafıyla da “Yılın Siyaset Fotoğrafı” dalında birinciliği elde etti.
24 Temmuz 2012 Salı
Leanardo'nun çizimleri ne kadar gerçekçi?
Leonardo'nun çizimleri ne kadar gerçekçi?
Leonardo da Vinci'nin 500 yıl önce yaptığı çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor? Leonardo da Vinci'nin insan bedeni çizimleri bu hafta Londra'daki Buckingham Sarayı'nda sergilenecek.
Yeni sergi İtalyan dehanın anatomi çizimlerinde gerçeklere ne kadar sadık kaldığına dair tartışmalar başlattı.
Yaşamı boyunca Leonardo insan bedeni ile ilgili binlerce sayfalık çizim yaptı ve notlar aldı. O bedenin nasıl işlediğini anlamak istiyordu. Ancak 1519 yılında öldüğünde henüz bu konudaki çalışmalarını tamamlamamış ve çizimlerini yayınlamamıştı
Elimize geçen belgelere baktığımızda Leonardo'nun anatomi çalışmalarının zamanının yüzyıllarca ilerisinde olduğunu görüyoruz.
Hatta bu çizimler bu gün bile insan bedenini anlamamızda bize yardımcı olabiliyor.
Peki 500 yıl önce yapılmış bu çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor?
Elimize geçen belgelere baktığımızda Leonardo'nun anatomi çalışmalarının zamanının yüzyıllarca ilerisinde olduğunu görüyoruz.
Hatta bu çizimler bu gün bile insan bedenini anlamamızda bize yardımcı olabiliyor.
Peki 500 yıl önce yapılmış bu çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor?
Kafatası
1489 tarihli bir defterde bir çok kafatası çizimi bulunuyor.
Leonardo bu çizimleri yapabilmek için kadavraların yüzlerini kesmiş.
Yüz kemiklerini anatomik yapılarına zarar vermeden kesmek oldukça zor.
Leonardo bu işlemi yaparken kullandığı bıçakları da bu defterlerde resmetmiş.
Warwick Üniversitesi'nden Klinik Antropolog Peter Abrahams Leonardo'nun çizimlerinin bugün yapılan çizimler kadar doğru ve detaylı olduğu görüşünde.
Prof Abrahams ''Anatomi bilenler çizimde herşeyin yerli yerinde olduğunu görecektir'' diyor.
Abrahams sözlerine ''Çizimler anatomik olarak tamamen doğru. Leonardo inanılmaz bir gözlemci ve çok başarılı bir bilim adamıydı. Gördüğünü olduğu bigi çizmiş. Zaten gördüğünü mükemmel bir şekilde çizme yeteneğine de sahipti'' diye devam etti.
Gövde
Abrahams'a göre Leonardo'nun üst gövde çizimleri yeterli doğrulukta. Mesela karaciğer doğru yerleştirilmiş.
Ancak çizimlerde hatalar da mevcut. Abrahams'a göre kadın gövdesi çizimindeki rahim yanlış yerleştirilmiş. Bir insan rahminden çok bir inek rahmini andırıyor.
Bunun nedeni o dönemde kadın kadavrası bulmaktaki zorluklar olabilir.
Leonardo kadın bedeni ile ilgili çalışmalarında hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerden yararlanmak zorunda kalmış olabilir.
Omurga
Leonardo'nun omurga çizimi tarihte yapılmış anatomik olarak hatasız ilk omurga çizimi olarak kabul ediliyor.
Peter Abrahams'a göre omurga çiziminde herhangi bir hata bulunmuyor. Uzmanlara göre Leonardo sadece bu çizimi yapmış olsaydı bile tarihte kendine yer edinmeyi başarırdı.
İki boyutlu çizimler göz önüne alındığında bugün bile bundan daha başarılı bir çizim yapmak mümkün değil.
Abrahams Leonardo'yu anatomik çizim konusunda bu denli başarılı yapan şeyin mühendislik ve mimarlık becerileri olduğunu düşünüyor.
Abrahams ''Onun konuya olan mekanik yaklaşımı diğer bilim adamları tarafından ancak 50 - 60 sene sonra benimsenebildi'' dedi
Leonardo da Vinci'nin 500 yıl önce yaptığı çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor? Leonardo da Vinci'nin insan bedeni çizimleri bu hafta Londra'daki Buckingham Sarayı'nda sergilenecek.
Yeni sergi İtalyan dehanın anatomi çizimlerinde gerçeklere ne kadar sadık kaldığına dair tartışmalar başlattı.
Yaşamı boyunca Leonardo insan bedeni ile ilgili binlerce sayfalık çizim yaptı ve notlar aldı. O bedenin nasıl işlediğini anlamak istiyordu. Ancak 1519 yılında öldüğünde henüz bu konudaki çalışmalarını tamamlamamış ve çizimlerini yayınlamamıştı
Elimize geçen belgelere baktığımızda Leonardo'nun anatomi çalışmalarının zamanının yüzyıllarca ilerisinde olduğunu görüyoruz.
Hatta bu çizimler bu gün bile insan bedenini anlamamızda bize yardımcı olabiliyor.
Peki 500 yıl önce yapılmış bu çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor?
Elimize geçen belgelere baktığımızda Leonardo'nun anatomi çalışmalarının zamanının yüzyıllarca ilerisinde olduğunu görüyoruz.
Hatta bu çizimler bu gün bile insan bedenini anlamamızda bize yardımcı olabiliyor.
Peki 500 yıl önce yapılmış bu çizimler nasıl oluyor da bugünün görüntüleme teknolojileri ile elde edilebilen fotoğraflar kadar hatasız ve detaylı olabiliyor?
Kafatası
1489 tarihli bir defterde bir çok kafatası çizimi bulunuyor.
Leonardo bu çizimleri yapabilmek için kadavraların yüzlerini kesmiş.
Yüz kemiklerini anatomik yapılarına zarar vermeden kesmek oldukça zor.
Leonardo bu işlemi yaparken kullandığı bıçakları da bu defterlerde resmetmiş.
Warwick Üniversitesi'nden Klinik Antropolog Peter Abrahams Leonardo'nun çizimlerinin bugün yapılan çizimler kadar doğru ve detaylı olduğu görüşünde.
Prof Abrahams ''Anatomi bilenler çizimde herşeyin yerli yerinde olduğunu görecektir'' diyor.
Abrahams sözlerine ''Çizimler anatomik olarak tamamen doğru. Leonardo inanılmaz bir gözlemci ve çok başarılı bir bilim adamıydı. Gördüğünü olduğu bigi çizmiş. Zaten gördüğünü mükemmel bir şekilde çizme yeteneğine de sahipti'' diye devam etti.
Gövde
Abrahams'a göre Leonardo'nun üst gövde çizimleri yeterli doğrulukta. Mesela karaciğer doğru yerleştirilmiş.
Ancak çizimlerde hatalar da mevcut. Abrahams'a göre kadın gövdesi çizimindeki rahim yanlış yerleştirilmiş. Bir insan rahminden çok bir inek rahmini andırıyor.
Bunun nedeni o dönemde kadın kadavrası bulmaktaki zorluklar olabilir.
Leonardo kadın bedeni ile ilgili çalışmalarında hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerden yararlanmak zorunda kalmış olabilir.
Omurga
Leonardo'nun omurga çizimi tarihte yapılmış anatomik olarak hatasız ilk omurga çizimi olarak kabul ediliyor.
Peter Abrahams'a göre omurga çiziminde herhangi bir hata bulunmuyor. Uzmanlara göre Leonardo sadece bu çizimi yapmış olsaydı bile tarihte kendine yer edinmeyi başarırdı.
İki boyutlu çizimler göz önüne alındığında bugün bile bundan daha başarılı bir çizim yapmak mümkün değil.
Abrahams Leonardo'yu anatomik çizim konusunda bu denli başarılı yapan şeyin mühendislik ve mimarlık becerileri olduğunu düşünüyor.
Abrahams ''Onun konuya olan mekanik yaklaşımı diğer bilim adamları tarafından ancak 50 - 60 sene sonra benimsenebildi'' dedi
Rönesansın sırları
Rönesans'ın sırları aydınlanıyor
16. yüzyıl İtalya’sının en ünlü üç ustası Michelangelo, Leonardo ve Raphael’in bilim ve sanatta bıraktıkları izleri gözler önüne seren 'The Great Masters' sergisi sanatseverlerle buluştu. İSTANBUL - Üç büyük usta üzerinden yola çıkarak 16. Yüzyıl İtalya’sını ve Rönesans’ı anlatan “The Great Masters” Sergisi, kapılarını sanatseverlere açtı.
Ziyaretçiler sergi alanı içinde yer alacak çeşitli bölümleri gezerken interaktif bir üslupla temanın içine dahil olacak ve farklı deneyimler yaşayacaklar.
MEDYA ODASI
Giriş bölümünde yer alan medya odasında sunulacak 3 dakikalık bir film gösterimi, Rönesans döneminin yaratıcı 3 ustası hakkında genel bir bilgilendirme yapacak ve ziyaretçileri sergiye hazırlayacak. Bu sayede ziyaretçi konu hakkında bilgi sahibi olmasa bile sergiye kendini yabancı hissetmeyecek.
ZAMAN ÇİZELGESİ VE İTALYAN HİKAYESİ
Bu alan 16. yüzyıl İtalya’sını genel olarak tanımlayarak 3 ustanın Rönesans dönemindeki yaşamını özetler. “Kaç kişi okuma yazma biliyordu? Bir işçi ne kadar kazanıyordu? İnsanlar nasıl yolculuk yapıyordu?” gibi sorular cevaplanır.
ADLİ İNCELEME
Bu bölümde Mona Lisa başta olmak üzere, sanat tarihçilerinin ünlü sanat eserlerini nasıl ve hangi araçlar yardımıyla detaylı olarak incelediği anlatılır. Ziyaretçiler, parmak izlerinden, fırça lekelerine kadar incelenen bu eserlerin orjinalliği ve yaratılış tarihleriyle ilgili ilginç detayları görme fırsatı bulurlar.
SON YEMEK
Dünyanın en ünlü sanat eserlerinden biri olan “Son Yemek” The Great Masters’da gerçek boyutlarında ziyaretçiyle buluşur. Ziyaretçilerin Leonardo’nun kullandığı tekniklerle tanışacağı bu bölümde perspektif, renk, postür ve oranın mükemmel uyumu konu edilir. Bu bölümde yer alan bir göz izleme cihazı yardımıyla “Resimlerde görmemiz gerekeni görüyor muyuz?”, “Son Yemek’i incelerken diğer ziyaretçilerle aynı yere mi bakıyorum?”, “Leonardo bu freski yaparken neyi görmemizi istedi?” sorularına interaktif bir deneyimle cevap getirilir.
MİMARİ
Rönesans mimarisi, şu an halen Dünya’nın en büyük kilisesi olan San Pietro Bazilikası merkeze alınarak anlatılır. Bu bölümde, Raphael ve başka mimarların üzerinde planlar geliştirdiği, kubbesi Michelangelo tarafından tasarlanan San Pietro Bazilikası’nın kubbesinin bir metre yüksekliğinde bir modeli yer alacaktır. Dönemin diğer mimarı yapıları hakkında da bilgi edinilebilecek bölümde, bu yapıların meydana gelmesi için kaç kişinin çalıştığını, ne kadar zamanda inşa edildiği bilgileri paylaşılacak. Ziyaretçiler aynı zamanda 500 yıl öncesindeki imkanlarla inşa edilen bu muhteşem yapıların dini önemi keşfedebilecekler. SİSTİN ŞAPELİ
Sergide 1/9 oranında yer alan Sistin Şapeli’nde tavan ve doğu duvarındaki freskler bulunur. Dokunmatik ekranlar sayesinde tavandaki fresklerde anlatılan hikayelere yakınlaşarak detaylı inceleme fırsatı bulunacak bu bölümde ziyaretçiler 16. yüzyılda dinin önemini ve Michelangelo’nun 3 yıllık çılgın serüvenine şahit olacaklar.
VİTRİVİUS İNSANI
Vitrivius insanı birçokları tarafından tanınır fakat Leonardo da Vinci çizimi olarak bilinmez. Gençlik döneminde yapmış olduğu bu çalışma sanatçının insan vücudundaki oranları ve tesadüfleri sorgulayışını gösterir. Ziyaretçilerin Leonardo’nun düşünme biçimi ile tanışacağı bu alanda sanatçının hayatındaki merak ve keşif duygularının önemi ortaya konuyor. Ziyaretçi aynı zamanda duvara yerleştirilen ölçüm grafiğinden kendi ölçülerini Vitrivius ile karşılaştırma fırsatı yakalayacak.
ANATOMİ
Ziyaretçiler zamanının ötesinde çalışmalar gerçekleştiren bir bilimadamı olan Leonardo’nun insan vücudunu araştırdığı çizimleri inceleyebilecekler. 35 adet anatomik çalışmalara dair eskiz, detaylı bilgi içeren bir dokunmatik ekran ve bir video, izleyiciye sanatla bilimin buluşmasını örneklerken, Leonardo’yu kadavra üzerinde çalışırken canlandıran bir model izleyiciyi sanatçının atölyesine götürecek.
RAPHAEL’İN ODASI
Raphael’in muhteşem yeteneği ile tanışılacak bu bölümde ziyaretçiler Raphael’in sanatının inceliklerini çeşitli eserleri üzerinden inceleme fırsatı bulacaklar. Fresco ve secco arasındaki farkın görüleceği sergide ziyaretçi büyük boyutlardaki eserlerin nasıl yapıldığını ve Rönesans dönemindeki detaylı fresk işçiliğini keşfedecekler. Raphael’in Odası’nda yer alacak 1:1 ölçekli, aslı Vatikan’da bulunan “Atina Okulu” freski detaylı olarak incelenerek, eserdeki kişiler hakkında bilgi verilecektir.
DAVUD HEYKELİ
Ziyaretçilerin Michelangelo’nun heykeldeki başarısına şahit olacağı bu bölümde, sanatçının mermer gibi sert bir malzemeyi kullanarak nasıl insan dokusuna benzer yumuşak bir görüntü yarattığı gözlemlenecektir. Orjinal Davud heykelinin yapıldığı Floransa yakınlarındaki Carrara madeninden çıkartılan gerçek bir mermer kütlesine dokunma fırsatı yakalayacak ziyaretçiler sanatçının yeteneğini deneyimleme imkanına sahip olacaklar. 16. yüzyılda bu ağır taşların nasıl taşındığı ve Rönesans döneminde heykelin önemi ziyaretçi ile paylaşılacaktır.
MODELLER VE GENEL ALAN
Leonardo’nun tasarımlarının canlandırıldığı 25 adet modelin inceleneceği bu bölüm sanatçının buluşlarını konu alır. Leonardo’nun çizimlerinden yola çıkarak hazırlanan bu modeller sanatçının bilim insanı yönünü açığa çıkartır. Galata köprüsünün de görüleceği sergide günümüz teknolojisinin temellerinin 500 yıl önce nasıl atıldığı gözlemlenecektir.
ATÖLYE
Ziyaretçilerin yaratabileceği, keşfedebileceği ve ellerini kirletebileceği bu bölümde PACE Çocuk Sanat Merkezinin hazırlamış olduğu 6 farklı atölye çalışmasına çocuklar davet edilecek. Yetişkinler için de özel bir programın hazırlandığı söz konusu atölyeler sergiyi zenginleştirecek ve bu atölyelerde ziyaretçiye bizzat Rönesans ustaları anlatılıp, sanat eğitimi verilecektir.
'The Great Masters' sergisi 31 Temmuz'a kadar Tophane-i Amire'de gezilebilir. Sergi kapsamında Tophane-i Amire açık hava sinema alanında her Perşembe saat 21.00'de National Geographic Channel'in katkılarıyla dönemle ve üç büyük ustayla ilgili ücretsiz belgesel gösterimleri de yapılacak.
16. yüzyıl İtalya’sının en ünlü üç ustası Michelangelo, Leonardo ve Raphael’in bilim ve sanatta bıraktıkları izleri gözler önüne seren 'The Great Masters' sergisi sanatseverlerle buluştu. İSTANBUL - Üç büyük usta üzerinden yola çıkarak 16. Yüzyıl İtalya’sını ve Rönesans’ı anlatan “The Great Masters” Sergisi, kapılarını sanatseverlere açtı.
Ziyaretçiler sergi alanı içinde yer alacak çeşitli bölümleri gezerken interaktif bir üslupla temanın içine dahil olacak ve farklı deneyimler yaşayacaklar.
MEDYA ODASI
Giriş bölümünde yer alan medya odasında sunulacak 3 dakikalık bir film gösterimi, Rönesans döneminin yaratıcı 3 ustası hakkında genel bir bilgilendirme yapacak ve ziyaretçileri sergiye hazırlayacak. Bu sayede ziyaretçi konu hakkında bilgi sahibi olmasa bile sergiye kendini yabancı hissetmeyecek.
ZAMAN ÇİZELGESİ VE İTALYAN HİKAYESİ
Bu alan 16. yüzyıl İtalya’sını genel olarak tanımlayarak 3 ustanın Rönesans dönemindeki yaşamını özetler. “Kaç kişi okuma yazma biliyordu? Bir işçi ne kadar kazanıyordu? İnsanlar nasıl yolculuk yapıyordu?” gibi sorular cevaplanır.
ADLİ İNCELEME
Bu bölümde Mona Lisa başta olmak üzere, sanat tarihçilerinin ünlü sanat eserlerini nasıl ve hangi araçlar yardımıyla detaylı olarak incelediği anlatılır. Ziyaretçiler, parmak izlerinden, fırça lekelerine kadar incelenen bu eserlerin orjinalliği ve yaratılış tarihleriyle ilgili ilginç detayları görme fırsatı bulurlar.
SON YEMEK
Dünyanın en ünlü sanat eserlerinden biri olan “Son Yemek” The Great Masters’da gerçek boyutlarında ziyaretçiyle buluşur. Ziyaretçilerin Leonardo’nun kullandığı tekniklerle tanışacağı bu bölümde perspektif, renk, postür ve oranın mükemmel uyumu konu edilir. Bu bölümde yer alan bir göz izleme cihazı yardımıyla “Resimlerde görmemiz gerekeni görüyor muyuz?”, “Son Yemek’i incelerken diğer ziyaretçilerle aynı yere mi bakıyorum?”, “Leonardo bu freski yaparken neyi görmemizi istedi?” sorularına interaktif bir deneyimle cevap getirilir.
MİMARİ
Rönesans mimarisi, şu an halen Dünya’nın en büyük kilisesi olan San Pietro Bazilikası merkeze alınarak anlatılır. Bu bölümde, Raphael ve başka mimarların üzerinde planlar geliştirdiği, kubbesi Michelangelo tarafından tasarlanan San Pietro Bazilikası’nın kubbesinin bir metre yüksekliğinde bir modeli yer alacaktır. Dönemin diğer mimarı yapıları hakkında da bilgi edinilebilecek bölümde, bu yapıların meydana gelmesi için kaç kişinin çalıştığını, ne kadar zamanda inşa edildiği bilgileri paylaşılacak. Ziyaretçiler aynı zamanda 500 yıl öncesindeki imkanlarla inşa edilen bu muhteşem yapıların dini önemi keşfedebilecekler. SİSTİN ŞAPELİ
Sergide 1/9 oranında yer alan Sistin Şapeli’nde tavan ve doğu duvarındaki freskler bulunur. Dokunmatik ekranlar sayesinde tavandaki fresklerde anlatılan hikayelere yakınlaşarak detaylı inceleme fırsatı bulunacak bu bölümde ziyaretçiler 16. yüzyılda dinin önemini ve Michelangelo’nun 3 yıllık çılgın serüvenine şahit olacaklar.
VİTRİVİUS İNSANI
Vitrivius insanı birçokları tarafından tanınır fakat Leonardo da Vinci çizimi olarak bilinmez. Gençlik döneminde yapmış olduğu bu çalışma sanatçının insan vücudundaki oranları ve tesadüfleri sorgulayışını gösterir. Ziyaretçilerin Leonardo’nun düşünme biçimi ile tanışacağı bu alanda sanatçının hayatındaki merak ve keşif duygularının önemi ortaya konuyor. Ziyaretçi aynı zamanda duvara yerleştirilen ölçüm grafiğinden kendi ölçülerini Vitrivius ile karşılaştırma fırsatı yakalayacak.
ANATOMİ
Ziyaretçiler zamanının ötesinde çalışmalar gerçekleştiren bir bilimadamı olan Leonardo’nun insan vücudunu araştırdığı çizimleri inceleyebilecekler. 35 adet anatomik çalışmalara dair eskiz, detaylı bilgi içeren bir dokunmatik ekran ve bir video, izleyiciye sanatla bilimin buluşmasını örneklerken, Leonardo’yu kadavra üzerinde çalışırken canlandıran bir model izleyiciyi sanatçının atölyesine götürecek.
RAPHAEL’İN ODASI
Raphael’in muhteşem yeteneği ile tanışılacak bu bölümde ziyaretçiler Raphael’in sanatının inceliklerini çeşitli eserleri üzerinden inceleme fırsatı bulacaklar. Fresco ve secco arasındaki farkın görüleceği sergide ziyaretçi büyük boyutlardaki eserlerin nasıl yapıldığını ve Rönesans dönemindeki detaylı fresk işçiliğini keşfedecekler. Raphael’in Odası’nda yer alacak 1:1 ölçekli, aslı Vatikan’da bulunan “Atina Okulu” freski detaylı olarak incelenerek, eserdeki kişiler hakkında bilgi verilecektir.
DAVUD HEYKELİ
Ziyaretçilerin Michelangelo’nun heykeldeki başarısına şahit olacağı bu bölümde, sanatçının mermer gibi sert bir malzemeyi kullanarak nasıl insan dokusuna benzer yumuşak bir görüntü yarattığı gözlemlenecektir. Orjinal Davud heykelinin yapıldığı Floransa yakınlarındaki Carrara madeninden çıkartılan gerçek bir mermer kütlesine dokunma fırsatı yakalayacak ziyaretçiler sanatçının yeteneğini deneyimleme imkanına sahip olacaklar. 16. yüzyılda bu ağır taşların nasıl taşındığı ve Rönesans döneminde heykelin önemi ziyaretçi ile paylaşılacaktır.
MODELLER VE GENEL ALAN
Leonardo’nun tasarımlarının canlandırıldığı 25 adet modelin inceleneceği bu bölüm sanatçının buluşlarını konu alır. Leonardo’nun çizimlerinden yola çıkarak hazırlanan bu modeller sanatçının bilim insanı yönünü açığa çıkartır. Galata köprüsünün de görüleceği sergide günümüz teknolojisinin temellerinin 500 yıl önce nasıl atıldığı gözlemlenecektir.
ATÖLYE
Ziyaretçilerin yaratabileceği, keşfedebileceği ve ellerini kirletebileceği bu bölümde PACE Çocuk Sanat Merkezinin hazırlamış olduğu 6 farklı atölye çalışmasına çocuklar davet edilecek. Yetişkinler için de özel bir programın hazırlandığı söz konusu atölyeler sergiyi zenginleştirecek ve bu atölyelerde ziyaretçiye bizzat Rönesans ustaları anlatılıp, sanat eğitimi verilecektir.
'The Great Masters' sergisi 31 Temmuz'a kadar Tophane-i Amire'de gezilebilir. Sergi kapsamında Tophane-i Amire açık hava sinema alanında her Perşembe saat 21.00'de National Geographic Channel'in katkılarıyla dönemle ve üç büyük ustayla ilgili ücretsiz belgesel gösterimleri de yapılacak.
Caravaggio'nun bilinmeyen eserleri bulundu
Caravaggio'nun bilinmeyen eserleri bulundu
Caravaggio’nun 700 milyon Euro değerinde 100 adet eskizi bulundu.
İtalyan sanat tarihçileri Maurizio Bernardelli Curuz ve Adriana Conconi Fedrigolli buldukları onlarca eskizin daha önce varlığı bilinmeyen Rönesans dönemi ressamı Caravaggio'ya ait olduğuna inanıyorlar. İtalyan medyasına göre eskizlerin Caravaggio'nun öğrencilik yaptığı döneme ait olduğu düşünülüyor.
Eskizler Caravaggio'nun 11 yaşından itibaren birlikte çalıştığı ressam Simone Peterzano'nun arşivinde bulundu.
Peterzano'nun arşivindeki eserlerde, vücut eskizlerinden dini temalı tablolara kadar farklı tarzlarda resimler bulunuyor
Vahşi Hayatİtalya'da Milano Belediyesi sözcüsü ise bulunan eserler hakkında dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Basın sözcüsü Elena Conenna, AFP ajansına yaptığı açıklamada, çizimlerin zaten arşivlerde bulunduğunu, ancak Caravaggio'yla bağlantılı olduğunu hiç düşünmediklerini söyledi.
"Eskizlerin Caravaggio'ya ait olduğunu teyit etmek isteriz ancak tüm olanlar çok tuhaf. Eskizler saklı bir yerden bulunmuş değil, her zaman herkese açıktı" diyen Conenna, sanat tarihçilerinin son iki yılda arşivlere tekrar bakmalarından ise haberdar olmadığını ekledi.
Ancak İtalyan haber ajansı Ansa'ya göre, sanat tarihçileri Maurizio Bernardelli Curuz ve Adriana Conconi Fedrigolli, Milano'da çeşitli kiliselerde ve Sforzesco Şatosunda yapılan eskizleri iki yıldır inceliyorlardı.
Sanat tarihçisi Curuz, La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada, Manerizm ustası Peterzano'ya atıfta bulunarak, 1584 ve 1588 yılları arasında, Peterzano gibi dönemin ünlü ve aranılan bir ressamın atölyesinde çalışan Caravaggio'nun hiçbir eserinin kalmamasının imkânsız olduğunu ifade etti.
Ansa'ya da açıklama yapan Curuz, çizimlerde güçlü, hızlı ancak amatör bir el olduğunu ve genç Caravaggio'nun yıllar sonra çizimlerinde kullanacağı yüzlerin, vücutların ve manzaraların ilk işaretlerinin görüldüğünü belirtti.
Gerçek adı Michelangelo Merisi olan ressam Caravaggio'nun ilk dönemlerinden hiçbir eserinin günümüze ulaşmadığı sanılıyordu.
Ressam Caravaggio, şiddet ve kargaşa içinde bir yaşam sürmüş; 38 yaşında esrarengiz sebeplerden ölmüştü.
Caravaggio’nun 700 milyon Euro değerinde 100 adet eskizi bulundu.
İtalyan sanat tarihçileri Maurizio Bernardelli Curuz ve Adriana Conconi Fedrigolli buldukları onlarca eskizin daha önce varlığı bilinmeyen Rönesans dönemi ressamı Caravaggio'ya ait olduğuna inanıyorlar. İtalyan medyasına göre eskizlerin Caravaggio'nun öğrencilik yaptığı döneme ait olduğu düşünülüyor.
Eskizler Caravaggio'nun 11 yaşından itibaren birlikte çalıştığı ressam Simone Peterzano'nun arşivinde bulundu.
Peterzano'nun arşivindeki eserlerde, vücut eskizlerinden dini temalı tablolara kadar farklı tarzlarda resimler bulunuyor
Vahşi Hayatİtalya'da Milano Belediyesi sözcüsü ise bulunan eserler hakkında dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Basın sözcüsü Elena Conenna, AFP ajansına yaptığı açıklamada, çizimlerin zaten arşivlerde bulunduğunu, ancak Caravaggio'yla bağlantılı olduğunu hiç düşünmediklerini söyledi.
"Eskizlerin Caravaggio'ya ait olduğunu teyit etmek isteriz ancak tüm olanlar çok tuhaf. Eskizler saklı bir yerden bulunmuş değil, her zaman herkese açıktı" diyen Conenna, sanat tarihçilerinin son iki yılda arşivlere tekrar bakmalarından ise haberdar olmadığını ekledi.
Ancak İtalyan haber ajansı Ansa'ya göre, sanat tarihçileri Maurizio Bernardelli Curuz ve Adriana Conconi Fedrigolli, Milano'da çeşitli kiliselerde ve Sforzesco Şatosunda yapılan eskizleri iki yıldır inceliyorlardı.
Sanat tarihçisi Curuz, La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada, Manerizm ustası Peterzano'ya atıfta bulunarak, 1584 ve 1588 yılları arasında, Peterzano gibi dönemin ünlü ve aranılan bir ressamın atölyesinde çalışan Caravaggio'nun hiçbir eserinin kalmamasının imkânsız olduğunu ifade etti.
Ansa'ya da açıklama yapan Curuz, çizimlerde güçlü, hızlı ancak amatör bir el olduğunu ve genç Caravaggio'nun yıllar sonra çizimlerinde kullanacağı yüzlerin, vücutların ve manzaraların ilk işaretlerinin görüldüğünü belirtti.
Gerçek adı Michelangelo Merisi olan ressam Caravaggio'nun ilk dönemlerinden hiçbir eserinin günümüze ulaşmadığı sanılıyordu.
Ressam Caravaggio, şiddet ve kargaşa içinde bir yaşam sürmüş; 38 yaşında esrarengiz sebeplerden ölmüştü.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)